Portakalın etimolojisi, kaçınılmaz olarak, kökeni ve
yayılışıyla paralel olarak şekillenmiştir. Önceki yazımda, detaylı olarak,
tarihsel süreci yer almaktadır: Bkz.
Portakalın Kökeni Ve Yaygınlaşması Peki bu paralellik nasıl gelişmiştir?
Citrus ailesinin en meşhur ferdi olan portakal, Güney Doğu Asya’da kökenini bulur. Arkeologlar ve tarihçilerin çalışmaları sonucu, portakalın İ.Ö. 2500 yıllarında Çinliler tarafından evcilleştirdiği tahmin edilir. Ancak yine İ.Ö. 7000’li yıllarda Hindistan’ın kuzey doğusunda yaşamış olan Arilerin, pilavlarında ya da diğer yemeklerinde portakalı kullandıkları bilinmektedir. Veda’ların yazarı olan bu halk, Hint-Avrupa dil ailesinin, Hint-İran kolunun alt ailesi olan Hint-Aryan dili olan Sanskritçe konuşmaktaydılar. Eğer, portakala verilen ilk ismi öğrenmek istiyorsak bu dile odaklanmalıyız.
Portakala Verilen İlk İsim
Orijinal Alfabe |
Sayısız dilde evrimleşmeden önce, Sanskritçeden türediği
düşünülen portakala verilen ilk isim, “narangah”tır. (Bkz. Orijinal Alfabe) Bu
kelime, portakal meyvesi değil, “portakal ağacı” anlamına gelmektedir. Daha
sonra Devanagri alfabesini kullanan,
Hindistan ve Nepal halkları bu kelimeyi, sırasıyla, güzel kokulu, ıtırlı
kavramı için kökenleştirdiler. Bunun nedeni, portakal ağacı çiçeğinin hoş
kokusu neden olmuş olabilir. Bkz. Portakal
M.Ö. 3. Yüzyıl’da varlığını gösteren Tamiller, turunca “narandam”, portakala “nagarugam” ve güzel koku, kokuya da “naari” demiştirler.(Bkz. Şekil A) Yine
M.Ö. 3. Yüzyıla tarihlenen Telugu dilinde portakal, “naringa” olarak isim bulmuştur. Ayrıca Malayam dilinde karşılığı “naarangadır”.
Bir Ari Okçu |
Kökünün yer
aldığı topraklarda bu isimlerle anılan portakal, çevre ülkelere yayıldıkça,
ismi değişime uğramıştır. Kronolojik sırasıyla: Farsça “nareng”, Ermenice “narinj”, Arapça
“narengiyye, naranj”, İspanyolca “naranja”, Portekizce “laranja”, Lâtince “arangia”, İtalyancada “arancia,
arancio”, eski Fransızcada “orenge”,
İngilizcede “Orange”
Ümit Burnu'nun Kaşifi Vasco Da Gama |
Kelimenin değişimini
takip ederek, Avrupa’ya olan yolculuğunu tahmin etmek zor değildir. Portakalın
Avrupa’da ilk görülüşü Roma İmp. dönemine gider. Günümüz Etiyopyalıların,
atalarının yaptığı denizcilikle Avrupa’ya taşınan portakal, o dönemde oldukça
sevilmiştir. Ancak imparatorluğun çöküşünden, 11. Yüzyıla dek neredeyse
unutulmuştur. Ancak bu dönem içerisinde, İslâm Halifeliği’nin, Pers diyarından
getirdiği, ekşi portakallar (Narenciye, turunç) kullanım çeşitliliğiyle
yayılmışlardır.
Avrupa ve Orta
Doğu, bu ekşi portakalı yüzyıllar boyunca yemek zorunda kaldı. Ta ki 16
yüzyılda, gemiciler, Ümit Burnu’nu aşıp Hindistan’la ticaret yapmaya başlayana
dek.
Ekşiden, Tatlı Portakala
Ticaret Yolları |
Hindistan’daki
Tamil Krallığıyla ticaret yaparak, Avrupa’ya tatlı portakalı getirenler
Portekizliler oldu. Uzak Doğu kökenli olan, yeni Citrus çeşidi, eskisine göre(narenciye, turunç) tatlıydı. Bu yeni
tür öyle çok sevildi ki, Güney Avrupa ülkelerinden Gürcistan’a büyük bir hızla
yayıldı. İstanbul’a gelen ilk portakalın 1790’larda ulaştığı tahmin ediliyor.
Tatlı olanı,
ekşiden ayırmak için pek çok dil bu yeni türe benzer isimler taktılar. Günümüz
Yunancasında; portokali, Farsçada; porteghal, Fransızca; portugal,
İtalyanca; portogallo, Türkçede portakal gibi.
İspanya - Porto |
Anlaşılacağı üzere, bu tatlı meyve, Avrupa ve Orta Doğu’ya
kazandıran Portekizlilerin ismiyle anılmıştır. Portekiz kelimesi Lâtince, “Portus Cale” yani, İber yarımadasının,
Atlantik kıyısındaki, Cale limanını
anlatmaktadır. Limanın ismi, Roma döneminden kalmadır.
Bazı tarihçiler, Cale’yi ilk kuranların Yunan olduğunu ve
kökeninin Yunancadaki; Καλλις, kallis,
“güzel” anlamına gelen kelimede olduğunu iddia etmektedirler. Ki bu kelime,
şehrin kurulu olduğu, Douro vadisinin güzelliğini anlatmak için oldukça
mantıklı bir tercih gibi gözüküyor.
Hector Boece |
Ancak genel kabul, antropolojik olarak açıklanan anlamda
toplanıyor. Liman bölgesinde konuşlanan Castro insanları; Callaeci ya da Gallaeci olarak
isimlendirilir. Ki bugün o bölgenin adı, Galiçya’dır ve bu insanlar, Kelttiler.
1860’ta İrlandalı Düşünür Hector Boece Portekiz
kelimesinin, Porto Gatelli’den türediğini, Kelt alfabesinin yaratıcısı olan “Gael”lerin
(İskoç Keltleri) limana bu ismi vermiş olduklarını söylemiştir.
"Callaici" ve "Cale"
kelimeleri; Gaia, Galiçya ve Gal kelimelerinin bugünkü menşeini teşkil etmekte
ve bu kelimeler de Portekiz kelimesinin. Neticede, "Calle" ve "Cale" kelimelerinin kökeni tam
olarak anlaşılamamıştır.
Tatlı portakal, köklerini yalnızca Avrupa, Asya ve Afrika’ya
gömmedi. Amerika kıtasını fetheden İspanyol, Portekiz kâşifler aynı yüzyıl
içinde portakal bahçeleri yeni kıtaya kurdular.
Tek kıtayla sınırlı kalmayan portakal, isimlendirmede de aynı
yolu izledi:
Bazı dillerde, portakala; Çin elması denir. Almancada;
sinaasappel, appelsien ya da Kuzey Almanya’da Apfelsine. Eski Fransızcada;
pomme d'orenge. Bazı Slav dillerinde: Slovakça; pomaranč, Çekçe; pomeranč,
Slovence; pomaranča, Lehçe;
pomarańcza. Bunlara karşın, İngilizcede Çin elması, “pomegranate”ı anıştırır, yani narı.
Isveccede de portakala "apelsin" denir. Bu kullanim uzunca bir dönem Almanya'yi takip etme ve örnek alma modasindan kaynaklaniyor olsa gerek.
YanıtlaSilAklıma takıldı ve "Apelsin" kelimesini inceledim.
SilApelsin kelimesi:İsveççe, Estonca ve Türkmence de ortak kullanımla, portakalı anlatıyor.
Kelime benzer halde, diğer dillerde şu şekilde var:
Danca: appelsin Estonca: apelsin
Faroe dili: appilsin Fince: appelsiini
İzlandaca: appelsína Letonca: apelsīns
Tatarca: äflisun
Ural-Altay dilleri oldukları için, Türk ve Baltık-Fin dillerindeki, ortak kelimelerden olduğunu düşünebiliriz sanırım.
Peki, bukelimeye benzeyen, her türlü meyve ve elma anlamına gelen:
İngilizce'de apple, diğer dillerde; Proto-Germanic: *aplaz, Scots aipple, Dutch appel, German Apfel, Swedish äpple vs..
kelimesi, nereden türemiş bir kelime acaba?
apple, apfel vs: elma. sin de çin... yani aslında doğru: çin "elma"sı... nasıl bizim fındık kelimesi, körüa pontika- yani karadeniz cevizinden değişerek zamanla sadece pontika, fintuka, fındık olduysa- hala giresun ve trabzonda "finduk" denir, pontus'dan dolayı...
Silportekiz, port-o-gal yani galya'ın kapısı veya limabı demektir. keltlilerin ülkesidir. güzel (kalos) ile ilgisi yoktur. aynı gelibolu'nun güzel şehir değil, keltlilerin şehri olması gibi...
Silbir önemli düzeltme de- keltlerin bölgesinin adı galya'dır. fransızlar gaulle der( bknz. eski başkan de gaulle). GALİÇYA ise polonya, ukrayna macaristan arasındaki bölgedir... adını galics veya halic kentinin latincesinden almıştır
Dediğiniz kısmen doğru ancak bizim hocanın dediğini aktarayım.Port-kapi, gal kısmı da 'cal' dan gelmektedir. Cal(okunuşu 'kal'), sıcak veya sıcak su manasına gelmektedir. Gulf-steram dediğimiz sıcak su akıntısı tam da Portekiz'in batı kıyılarından geçmektedir.
Sil"Apple" kelimesinin kökü Proto-Hint-Avrupa dilinden "heblo" kelimesine dayanıyormuş. Diğer Hint-Avrupa dillerini karşılaştırırsan benzerlikleri görebilirsin kolaylıkla. Eng: Apple, swe: äpple, welsh: afal, old prussian: woble, sanskrit: Abala ...
YanıtlaSilNarenciye veya turunç halk arasında güzel ve çok farklı bir isimle adlandırılıyormuş ben o ismi araştırıyorum bilginiz varmı
YanıtlaSil